18 Aralık 2011 Pazar

Ölüm Zili/Death Bell

Güney Kore,Japonya ve Tayland gibi ülkelerin korku sinemasında yer almasının en büyük sebebi orjinal korku hikayeleridir.Ne kadar güzel olduğu tartışılır tabi ama yapılan filmlerin çoğunda orjinal senaryoların işlenmesi zeki
Uzakdoğu insanının sinemaya da el atabileceğini gösteriyor bizlere.Ancak şahsım adına söylersem iyi bir korku sineması izleyicisi olmama rağmen Güney Kore filmlerini izlemeyi tercih etmiyorum çünkü filmlerinde ciddi anlamda sıkıntılar oluyor.Ölüm Zili filmini ise izleme sebebim sadece vakit geçirmek.Filmi izledikten sonra da vakit geçirmek için izlemenin ötesine geçemediğini düşünüyorum.

Filmin en büyük ve tek artısı konusu.Sıkı korku film izleyicileri filmi 2009 İngiltere yapımı Tormented filmine benzetebilir ama bu filmin ayrıldığı noktalar filmin zaten en iyi noktası.Filmde burs alamayan ve ailesinin maddi durumu sebebiyle öğretmenlerinden burs isteyen genç kızın,okulun erkek öğretmenlerinden biri tarafından öldürülmesini ve daha sonra kızın babasının zekice oynadığı bir intikam oyununu konu alıyor.Zekice sorulan soruların okulun en zeki öğrencilerinden oluşan bir özel sınıflar oynanması da dikkatlerden kaçmıyor.Filmin başlarında oyunu öldürülen kızın yapıldığı zannediliyor ancak gerçek filmin sonuna doğru ortaya çıkıyor.Zekice hazırlanmış senaryosunu beğendiğimi ancak iyi işlenemediği kanaatindeyim.Bu yüzden ileride Hollywood tarafından filmin Remake'i yapılması kaçınılmaz gibi.Zate Ring/Halka filmi bile Remake oluyorsa Hollywood'un Güney Kore ve Japonlar'dan artık kopya çekmesi normal bir hal alıyor.Bu konu aslında çalışmayan tembel bir öğrencinin,çalışkan ve akıllı bir öğrenciden kopya çekmesine benzetilebilir aslında.

Filmde dikkatimi çeken en büyük eksiklik yetersiz seviyede kalmış oyunculuklar.Bu da dolaylı yoldan yönetmenin de bana göre başarısız olduğunu ortaya koyuyor.Şöyle ki filmde oynayacağı oyuncuların performanslarını nasıl yönetmen belirliyorsa filmin kaliteli olmasını da bir bakıma yönetmen belirliyor.Filmdeki oyunculuk performanslarını inandırıcı bulmadığımı da eklemeliyim.Sanki ezbere oynanan bir oyun gibiyidi.Oyuncuların performasının kötü olması da filmin başarısını bence hissedilir derecede düşürmüş.Filmin Bruce Lee tarafından yapılması da avantaj olacağı gibi dezavantaj olmuş.Bu da Lee'nin oyuncu seçiminde başarısız olduğunu gösteriyor.Zaten genelde oyunculuğu çok başarılı olan kişilerin yönetmenlik becerilerinin çoğu zaman sınıfı geçememesi herkesin kendi işini yapması gerektiğini bizlere hatırlatıyor.

Filmin İMDb puanı ortalama film düzeyinde.Yani 5.6/10.Aslında İMDb dünyanın her kesiminden insanların oylarıyla belirlenen film puanlarından oluşsada iizleyicinin kendi beğenisinin her zaman daha önemli olduğu kanısındayım.Film pek çok yönden tatmin edici olmasada izlenesi farklı bir film olarak hafızamda yer alacak.
Son bir notumu da paylaşayım filmin 2.si de çıkmış.İzleyip,görelim bakalım.!

 Filme Puanım ((6.1)) Ortalama

3 yorum:

  1. Geçen sene Haziran sonu gibi izlemiştim. Dediklerine katılıyorum ama insan konusuna kapılınca oyunculukları çok dikkate almıyor. Daha doğrusu korku filmlerinde zaten müthiş oyunculuk görmek zor oluyor; olanlar da genelde büyük bütçeli filmlerdir. Benim bu filme vereceğim puan da seninkine yakın olurdu.

    YanıtlaSil
  2. Evet oyunculuk konusunda dediklerin gayet doğru ama yine de filmi film yapan unsurlardan birisi sonuçta.Film sahne sahne çekiliyor.Yönetmeninin her sahneyi çekerken performansları da iyi değerlendirmeli diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  3. Dediklerin çok doğru. Bir filmi izleme tercihinde oyuncular çok büyük rol oynuyor. Ama korku filmlerinde millet Johnny Depp de olsa korkuyor, isimsiz olsa da korkuyor :)) Gerçi Johnny Depp olsa ayıla bayıla korkarız o ayrı :)

    YanıtlaSil