Adore |
Two Mothers iki küçük kızın sahildeki kovalamaca sahnesiyle açılıyor.Daha sonradan kızların büyüyüp anne olduklarına ve birer erkek çocuk sahibi olduklarına şahit oluyoruz.Ancak Lil'in (Naomi Watts) kocasının zamansız ölümü Ian'ın babasız büyümesine sebep oluyor.Aradan yıllar geçip çocukları yetişkinliğe doğru adım atmaya başladıklarında ise film başlıyor aslında.Özellikle bizim toplumumuzca asla hoş görülmeyen bir ilişki başlıyor filmde.Ian,annesinin arkadaşı Roz'a,Roz'un oğlu Tom da Lil'e aşık oluyor(!).Oldukça bodoslama başlayan Ian ile Roz'un ilişkisi senaryonun zayıflığından dolayı başlarda hiç inandırıcı değil.Maalesef senaryo o kadar zayıf ki ne anlatmak istediğini bile bilmiyor.Two Mothers'a bir aşk filmi demek oldukça mantıksız olur çünkü senaryoya göre film Ian ve Tom'un seks düşkünlüklerinden ibaret kalıyor.Zaten Tom'un Lil'e aşık olduğu filmin hiçbir sahnesinde belli olmuyor.Böylesine dikkat edilerek işlenmesi gereken bir konuda ciddi altyapı eksikliğinin olduğunu söylemek yanlış olmaz.
İzleyen herkesin farklı bir bakış açısıyla izleyeceği Two Mothers'ın en büyük handikapının ele aldığı konu olduğunu az önce belirtmiştim.Yer yer beni bile rahatsız eden sahnelerin olması da yine senaryonun zayıflığından kaynaklanıyor.Bence senaryo daha güzel işlenebilseydi ortaya belki de aşk filmi çıkabilirdi.Tabii Tom ve Ian'ın hiç kız arkadaşlarının olmaması sonucu birbirlerinin annelerine cinsel ve duygusal yönden yakınlaşmalarını da farklı bir bakış açısı olarak değerlendirebiliriz.
Eğer senaryonun oldukça kötü olduğu ve anlam karmaşasında olan bir filmi sırf oyuncuların performansı ve sürükleyici havasından dolayı izlemek istiyorsanız; ve Naomi Watts'ın 44 yaşında olduğuna inanmak istemiyorsanız Two Mothers'ı rahatlıkla tavsiye edebilirim.Ne kadar rahatsız edici bir konusu ve senaryosu da olsa Two Mothers izlenmeyi hak ediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder