Filmin her bakımdan diğer vampir filmlerinden farklı olması Alcakaranlık gibi duygusal vampir-insan aşkını anlatan filmlerden bence bir basamak daha kaliteli olmasını sağlıyor.Stake Land'ın en büyük artısı duygusallığı ön plana çıkarmaması olmuş.Yani ortada bir aşk yok bir hayatta kalma mücadelesi var ve değişik vampir makyajlarıyla film oldukça orjinal görünüyor.Filmde ayrıca 'Kardeşlik' adı verilen bir din örgütünün ülkeyi vampirlere yardım ederek ele geçirme çabası ve Beyefendi,Martin ve yanındakilerle sürekli çatışma halinde olması filmin diğer artılarından.Öncelikle farklı makyaj anlayışına diyecek lafım yok gayet güzel olmuş.Bir diğer husus ta filmin sadece kurtulmaya çalışan 3-4 insanın sadece vampirlerle mücadelesine dönüşmemesi.Bu özellik filmi sıkıcıktan ve basitlikten kurtarmış.Abartıldığı kadar korku türünü yansıtmasa da bana göre gerilim ve dram türünün bu furyada önemli bir başucu eseri olmuş diyebilirim.Filmin hoş ta bir korgusu var.Rüya sahneleri olsun,şaşırtan sahneleri (özellikle de son sahnesi) olsun oldukça orjinal bir film olmuş.Masraftan pek kaçınılmaması ve eldeki imkanların doğru kullanılması görselliği geliştirmiş ve filmi film yapmış,izleyiciyi kendisine kolayca çekmeyi başarmış.
Filmde ayrıca oyuncular karakterlerini iyi bir şekilde yansıtmayı başarmış.Nick Damici üstlendiği zor karakteri başarıyla gerçekleştirirken ona başrolde eşlik eden Connor Paolo ise oyunculukta kendini bu filmde daha da geliştirmişe benziyor.Öyle ki filmin diğer vampir filmlerinden bir başka artı noktasını da oyunculuk performansları oluşturuyor...Filmin süresi iyi tutulmuş.90 dk boyunca pek az sahnede sıkılabilirsiniz ama sahnelerin uzun tutulmaması izleyiciyi filmden koparmıyor ki bu tarz filmler için önemli bir detay olmuş.Kısacası bu senenin başarılı filmlerinden biri Stake Land.Henüz ciddi bir eleştiri yazısını okumadım ama bu tür filmlerden anladığım için rahatlıkla söyleyebilirm ki farklı bir film.Benim içinse farklı dünyamda farklı bir film olmuş..:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder