The Captive |
Önce senaryodan başlarsak söylemem gereken birkaç husus var.''Kayıp'' vak'aları sinema tarihi boyunca işlenen en meşhur konulardan birisi.Dolayısıyla özgün olabilmek ya da bir noktadan sonra çizgisini edebilmek önemli.Yine bu yıl Fincher'ın uyarlaması Gone Girl de adından anlaşılacağı üzere aynı konuyu işleyen filmlerdendi.İlk bir saati ''Bu muydu yani Fincher ?'' dedirten sonra ise hem senaryonun hem de yönetmenin farkıyla kendini hissettirebilen bir film çıkmıştı ortaya.Egoyan'ın filminde ise farklılık yaratma ve müzikle seyirciyi germe çabası hakim.Ancak herhangi bir farklılık yaratamayan film üstelik gereksiz müzik kullanımıyla seyircinin kulağını tırmalayabiliyor.Klasik,kaçırılan bir kızı ve onu kurtarma çalışan bir baba izlerken amaçları belli olmayan kızı kaçıran kişilerin hikayesinin aydınlatılamaması da senaryoyu kötü yönde etkiliyor.
Değişik ama başarısız kurgusu da filmin eksilerinden.Filmin baş rolündeki Ryan Reynolds baba rolüne epey ısınmış görünüyor.Komedi filmleriyle kariyerini çürütmek yerine doğru bir yol seçen Reynolds filmin en başarılı ismi.Film boyunca ruh gibi ortalıkta dolaşan Mireille Enos da karakterinin hakkını vermeye çalışmış.Kızının kaçırıldığı anda kocasına verdiği tepki sahnesi oldukça iyiydi.
Kanada'nın alışılmış o soğuğunda çekilen ve seyirciye de zaman zaman soğuk gelen The Captive vasatın biraz üstünde,senaryosu eksik,müzikleri bazen gereksiz,Ryan Reynolds'a bizi kavuşturan,Egoyan'ın kariyerinde hızla dibe vurduğu bir film olmuş.Filmin ayrıca Cannes'da Altın Palmiye için yarıştığını hatırlatayım.
Notum: [5.5]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder