7 Aralık 2012 Cuma

I've Loved You so Long (2008)

Seni O Kadar Çok Sevdim Ki
Sinema deyince benim aklıma iki şey gelir:''Titanic'' ve ''Fransız Sineması''.Farklı Dünya'da pek fazla filmlerine yer veremesem de Fransız Sinemasının bende yeri çok büyük.2008 yapımı ''I've Love You so Long'' Fransız sinemasının son yıllardaki en başarılı örneklerinden biri sayılıyor.Filmi izlediğimde eleştirmenlere hak vermemek elde değil.Dram türünü başarılı bir şekilde yansıtmayı başaran film dışarıdan bakıldığında en yakınındakinin bile anlayamayacağı  sevgiye sahip bir annenin en hazin hikayesini sunuyor bizlere.Filmin 2 Altın Küre adaylığı aldığını da hatırlatmakta fayda var.

Filmde 15 yıl işlediği bir cinayetten hapiste yatmış Juliette'nin hapisten çıktıktan sonra kız kardeşinin yanına yerleşmesiyle başlayan geçmişiyle yüzleşmesi anlatılıyor.Konusu bakımından oldukça ilgi çekici olan film sürükleyici havasıyla da izleyiciye bir sıkıntı yaratmıyor.Bazı sahnelerde şaşırıp bazı sahnelerde üzülüyoruz.Özellikle de ilk iş görüşme sahnesi beni epey etkilemişti...



Kristin Scott Thomas,Juliette karakterine hayat veriyor.Karakterin  soğuk,yalnız ve içe kapanık durumlarını başarıyla canlandırıyor Thomas.Kristin Scott Thomas'ın en başarılı olduğu sahne ise galiba son sahneydi.

Yönetmen Philippe Claudel ilk denemesinde başarıya ulaşıyor.Çok iyi bir şekilde tasarladığı senaryosu ile sürprizlere daima açık bir hikaye ile seyirciyi tahmin etmeye zorlarken,yarattığı Juliette karakteriyle de izleyicinin onun hakkındaki düşüncelerini tahminlerle almamızı sağlıyor.Son bölüm dışında Juliette'nin nasıl biri olduğuna karar veremememiz de yönetmenin başarısı.

Çarpıcı ve sarsıcı bir film olan Seni O Kadar Çok Sevdim Ki yönetmeniyle,hikayesiyle,oyunculuk performanslarıyla ve düşündürücü özelliği ile izleyiciye daima keyif veren bir film.Film,bir annenin oğlunu ne kadar çok sevdiğinin bir kanıtı aslında!

Film Değerlendirmesi [7.4] [B]



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder