Özellikle 9.bölüm ile birlikte kalitesi iyice düşmeye başlayan serinin ele alacağım bu üçlemesinde Çizgisiz Zamanlar ve Çarşamba Karısı kısa süreleri ve hikayeleriyle daha ön planda duruyor.Bu 3.yazımda ise 7,8 ve 9.bölümleri değerlendireceğim.
Kabuslar Evi:Çizgisiz Zamanlar
Yönetmenliğini Uluç Bayraktar'ın yaptığı Çizgisiz Zamanlar bölümü Türk sinema emekçilerine adanmış.Serinin bu bölümü korku türüyle uzaktan yakından alakası olmamakla birlikte tamamıyla biraz gerilim biraz da drama kayıyor.
Bu bölümde en sevdiğim oyunculardan Şerif Sezer'i izliyoruz,keyifle.Harika performansına diyecek yok.Çağan Irmak film ve dizilerinden hatırlayacağımız,yıllar önce de Türk sinemasında birkaç filmde rol almış bir isim Şerif Sezer.Filmin hemen giriş sahnesindeki o başarılı performansıyla zaten seyirciyi filme bağlıyor.Son bölümde ise geçmişiyle yüzleştiği sahneler performansının yine başarılı olduğu sahneler olarak aklımda kalıyor.
Serinin bu bölümünde eski bir sinema yıldızının yıllar sonra aldığı teklifle oyunculuğa tekrar geri dönmesini ve film için konakladığı Kabuslar Evi'nde geçmişiyle yüzleşmesini konu alıyor.Çoğu bölümde olduğu gibi yine mesaj içerikli bir bölüm izliyoruz.Filmin süresi senaryo ile gayet orantılı.Daha iyi bir final sahnesiyle çok daha iyi olabilirdi diye içimden geçiyorum.
Film Değerlendirmesi [6.1]
Kabuslar Evi:Çarşamba Karısı
Serinin en merak ettiğim bölümü olduğu için ve yıllar önce izlediğim tek bölüm de bu olduğu için Çarşamba Karısı benim için biraz daha özel sanki.Uluç Bayraktar'ın yönetmenlik yaptığı son bölüm olan Çarşamba Karısı'nda korkunun yanında en sevdiğim tür olan psikolojik gerilim de mevcut.Kısa süresiyle sıkmayan bölümde hikaye ve oyunculuklar gayet başarılı.
Çarşamba Karısı'nda daha önce Farklı Dünya'da yazdığım ''Türkan'' filminin başrol oyuncusu Rüçhan Çalışkur bu bölümde de başrolü üstleniyor.Bugünlerde ''Benim İçin Üzülme''dizisinde başarıyla izlediğimiz Çalışkur filmdeki performansıyla seyiricyi fazlasıyla tatmin edecektir.Özellikle de final sahnesindeki performans...
Küçükken babaannesinden dinlediği Çarşamba Karısı hikayesiyle yıllar sonra Kabuslar Evi'nde tekrar yüzleşmek zorunda kalan Sacide'nin ailesini Çarşamba Karısı'ndan koruma mücadelesi serinin bu bölümünün hikayesi.Oldukça başarılı bir hikayeye sahip filmin final sahnesi de başarılı.
Film Değerlendirmesi [6.3]
Kabuslar Evi:Gece Gelen Arkadaşlar
Kalitenin en belirgin bir şekilde düştüğü bölüm kesinlikle Gece Gelen Arkadaşlar.Adından da anlaşılacağı üzere korku-gerilimin beklendiği bir seride korku-komedi karışımı bir film yapma çabası,bazı sahnelerde kara komedi çabası filmin en büyük eksiği.Cevdet Mercan'ın serinin bu bölümünde yönetmenliğini devraldığı film sürükleyici olması dışında izlenebilecek kalitede değil.
Her gece evlerine iki hayalet gelen, Demet ve Özgür çiftinin önceleri birbirlerinden sakladığı bu durum artık dayanılmaz bir hale geldiğinde, tatile çıktıkları Kabuslar Evi'ne gitmeden birbirlerine söylemeleriyle ve orada hayaletlerle yüzleşmelerini konu alıyor film.Sanki başka konu kalmamış gibi bu kadar gereksiz bir hikaye ile karşımıza çıkan Çağan Irmak güzelim kariyerinde demek ki böyle hatalar da yapmış.Hikayede hizmetçi Saniye ile seyirciyi güldürmeye çalışan ve araya espriler katılan bölümde seyirciyi herhalde yok artık dedirtmeyi amaçlayan,gereksiz bir film.
Filmin belki de sürükleyici yanının yanı sıra İdil Fırat,Devrim Nas ve Ayşe Nil Şamlıoğlu gibi oyuncuların başarılı sayılabilecek performansları da çok düşük bir puan vermemi engelliyor.Ancak filmin kötü oluşu serinin de bütünlüğüne zarar vermiş.Kabuslar Evi'nden belki de en mutlu ayrılan çift de bu bölümde yer alıyor.Hoş adı Kabuslar Evi olan bir evden kimin mutlu ayrılması seyirciyi de mutlu eder ki ?
Film Değerlendirmesi [4.4]
Çizgisiz Zamanlar |
Yönetmenliğini Uluç Bayraktar'ın yaptığı Çizgisiz Zamanlar bölümü Türk sinema emekçilerine adanmış.Serinin bu bölümü korku türüyle uzaktan yakından alakası olmamakla birlikte tamamıyla biraz gerilim biraz da drama kayıyor.
Bu bölümde en sevdiğim oyunculardan Şerif Sezer'i izliyoruz,keyifle.Harika performansına diyecek yok.Çağan Irmak film ve dizilerinden hatırlayacağımız,yıllar önce de Türk sinemasında birkaç filmde rol almış bir isim Şerif Sezer.Filmin hemen giriş sahnesindeki o başarılı performansıyla zaten seyirciyi filme bağlıyor.Son bölümde ise geçmişiyle yüzleştiği sahneler performansının yine başarılı olduğu sahneler olarak aklımda kalıyor.
Serinin bu bölümünde eski bir sinema yıldızının yıllar sonra aldığı teklifle oyunculuğa tekrar geri dönmesini ve film için konakladığı Kabuslar Evi'nde geçmişiyle yüzleşmesini konu alıyor.Çoğu bölümde olduğu gibi yine mesaj içerikli bir bölüm izliyoruz.Filmin süresi senaryo ile gayet orantılı.Daha iyi bir final sahnesiyle çok daha iyi olabilirdi diye içimden geçiyorum.
Film Değerlendirmesi [6.1]
Çarşamba Karısı |
Serinin en merak ettiğim bölümü olduğu için ve yıllar önce izlediğim tek bölüm de bu olduğu için Çarşamba Karısı benim için biraz daha özel sanki.Uluç Bayraktar'ın yönetmenlik yaptığı son bölüm olan Çarşamba Karısı'nda korkunun yanında en sevdiğim tür olan psikolojik gerilim de mevcut.Kısa süresiyle sıkmayan bölümde hikaye ve oyunculuklar gayet başarılı.
Çarşamba Karısı'nda daha önce Farklı Dünya'da yazdığım ''Türkan'' filminin başrol oyuncusu Rüçhan Çalışkur bu bölümde de başrolü üstleniyor.Bugünlerde ''Benim İçin Üzülme''dizisinde başarıyla izlediğimiz Çalışkur filmdeki performansıyla seyiricyi fazlasıyla tatmin edecektir.Özellikle de final sahnesindeki performans...
Küçükken babaannesinden dinlediği Çarşamba Karısı hikayesiyle yıllar sonra Kabuslar Evi'nde tekrar yüzleşmek zorunda kalan Sacide'nin ailesini Çarşamba Karısı'ndan koruma mücadelesi serinin bu bölümünün hikayesi.Oldukça başarılı bir hikayeye sahip filmin final sahnesi de başarılı.
Film Değerlendirmesi [6.3]
Kabuslar Evi:Gece Gelen Arkadaşlar
Gece Gelen Arkadaşlar |
Her gece evlerine iki hayalet gelen, Demet ve Özgür çiftinin önceleri birbirlerinden sakladığı bu durum artık dayanılmaz bir hale geldiğinde, tatile çıktıkları Kabuslar Evi'ne gitmeden birbirlerine söylemeleriyle ve orada hayaletlerle yüzleşmelerini konu alıyor film.Sanki başka konu kalmamış gibi bu kadar gereksiz bir hikaye ile karşımıza çıkan Çağan Irmak güzelim kariyerinde demek ki böyle hatalar da yapmış.Hikayede hizmetçi Saniye ile seyirciyi güldürmeye çalışan ve araya espriler katılan bölümde seyirciyi herhalde yok artık dedirtmeyi amaçlayan,gereksiz bir film.
Filmin belki de sürükleyici yanının yanı sıra İdil Fırat,Devrim Nas ve Ayşe Nil Şamlıoğlu gibi oyuncuların başarılı sayılabilecek performansları da çok düşük bir puan vermemi engelliyor.Ancak filmin kötü oluşu serinin de bütünlüğüne zarar vermiş.Kabuslar Evi'nden belki de en mutlu ayrılan çift de bu bölümde yer alıyor.Hoş adı Kabuslar Evi olan bir evden kimin mutlu ayrılması seyirciyi de mutlu eder ki ?
Film Değerlendirmesi [4.4]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder