Malumunuz bazı Türk filmleri son yıllarda fazla gişe yapamıyor.Bende bunun etkisinde kaldığımdan mıdır bilmiyorum ama bu konu üzerine kendi düşüncülerimi de yazıya dökmek istedim.Buyrun bakalım halkımız en çok hangi tür filmleri tercih ediyor..
Öncelikle genelleme yapmadan sadece 2012 yılına bir göz atalım.Gerçi durum diğer yıllardan farklı da değil hani.
<<Bu yılın gişede en başarılı filmi rekor üstüne rekor kıran Fetih 1453 filmi oldu.2 yıl gibi uzunca bir süre de çalışmaları tamamlanan film 25 hafta 3 günlük gişe maratonunda 6.539.466 bilet satmayı başardı.Ve hala vizyonda..Filmin türü tarih/biyografi/savaş ve birazda dram.Normalde bu türde bir filmin 1 milyon barajını zor geçtiği ülkemizde böyle bir başarının gelmesindeki en büyük sebep pazarlama..Filmin fragmanın bile milyonlarca kez tıklandığı,dev bütçesinin sürekli sosyal medyada konuşulduğu bir ortamda filmin bu kadar izleyici çekmesi kaçınılmaz.Fetih 1453'ün önemli de bir özelliği var.Arkasından bu türü yansıtan birçok film vizyona girme telaşı içerinde.Fetih 1453 kadar bir gişe yapar mı bilinmez ancak gişe yapacaklarından eminim.
<<Listenin 2. ve 3.sırasında komedi filmleri var.2.sırada yer alan Berlin Kaplanı 1.980.139,3.sıradaki Sen Kimsin ? 1.589.896 bilet satmayı başaran ve bu yılın kazanan komedileri.Burada da şöyle bir gerçek göze çarpıyor.Filmin türü isterse komedi olmasın çok ta önemli değil bence.Önemli olan Berlin Kaplanı'nda Ata Demirer gibi bir ismin,Sen Kimsin ?'de Tolga Çevik gibi bir ismin başrol oynaması.Ata Demirer zaten önceki filmlerinden de bildiğimiz üzere en az 1 milyon gişe yapan filmlere sahip.Tolga Çevik'de ilk filminde 1.5 milyon barajını geçerek kendini kanıtlıyor.
Komedi Filmlerinin Gişe Başarısında Ünlü Komedyenlerin Önemi ?
<<Ancak komedinin Türkiye'de çok tutulmasının altında yatan gerçek genel anlamda ünlü komedyenler olunca bazı komedi filmleri de gişe de hüsrana uğrayabiliyor.Örneğin;Tamer Karadağlı'nın ilk filmi SüperTürk'de bir komedi olmasına karşın 79.000 izleyici elde edebiliyor.
Bu örnekleri çoğaltırsak Sağ Sağlim 63.000,Bu Son Olsun 79.000,Öz Hakiki Karakol 37.000 bilet satmayı başaran diğer komedi filmleri.Burada filmin başarısından daha çok ön planda ünlü komedyenlerin yer aldığını görebiliyoruz.Ancak yine de komedi filmlerini sadece filmin başarısına göre izleyenler de var.
<<Geçmiş yıllarda da değişmeyen bu duruma en büyük örnek Recep İvedik serisi.İlk iki filminde 4,son filminde ise 3 milyon barajını geçen serinin en büyük izlenme sebebi Şahan Gökbakar.Kaldı ki filmin sinemasal bir başarısı yok bence.
<<Yine Cem Yılmaz'ın son filmi hariç kendi yaptığı bütün filmlerde 1 milyon barajını aştığını görüyoruz.Her Şey Çok Güzel Olacak ve Hokkabaz ile 1 milyon üstü,AROG ile 3,5 milyon üzeri,Yahşi Batı ile 2 milyon üzeri ve GORA ile 4 milyon gişe yapması da Cem Yılmaz'ın başarısı.Ama Cem Yılmaz'ın diğerlerinden en büyük farklı GORA gibi efsane bir komedi filmi ve AROG,Yahşi Batı gibi yine iyi sayılabilecek komedi filmleri çevirmesi.Yani burada hem başarı hem de gişe var anlayacağınız.
<<Ayrıca sinemaya gitmek için Cem Yılmaz'ın ismini bile duymak yetiyor.Öyle ki filmleri başarılı olup Dünya festivallerinde ödül almasına rağmen Türkiye'de 100 bin üstü gişe yapamayan Ferzan Özpetek'in Cem Yılmazlı son filmi Şahane Misafir 162.000 bilet satması durumu açıklıyor.Aynı durum polisiye/dram Av Mevsimi için de geçerli.Film 2.1 milyon bilet satmayı başardı.
Korku Filmleri Neden 1 Milyon Barajını Geçemiyor ?
<<Türk insanı komedi filmleriyle gülmeyi,dram filmleriyle ağlamayı çok seviyor.Öyle ki bu tür dışında doğru dürüst Türk filmi yapılmıyor ülkemizde.Yapılanlar da senede 10-15 filmi geçmiyor.
Özellikle de korku filmleri ülkemizde fazla gişe yapamıyor.Zaten yapılan filmler de Türk mitleriyle alakalı olduğu için sürekli aynı tarz filmleri izliyoruz ve başarı gelmiyor.
<<Örneğin;Türkiye'de Dabbe ve Büyü dışında 500 bin barajını geçen korku filmi yok.Çünkü pek fazla izleyicisi de yok bu tür filmlerin.Bu yıl vizyona giren Dabbe:Bir Cin Vakası 10 günde 100 bin bilet satarak sonraki haftalar için umut vermiyor.Ancak yine de yapılan korku filmlerinin %80'i 100 bin barajını aşıyor Türkiye'de.
Ödüllü Filmlerin Gişedeki Yenilgisi Yıllardır Değişmiyor !
<<Gelelim ödüllü filmlerimize..Ödüllü filmlerimiz için 2011 rakamlarına bakmamız lazım çünkü genelde eylül ayında vizyona giriyor bu tür filmler.Geçen yılın en büyük ödül avcısı Bir Zamanlar Anadolu'da 153 binlik rakamıyla listenin başında.Türkan 63 bin,Celal Tan ve Ailesinin Acıklı Hikayesi 43 bin,Gelecek Uzun Sürer 31 bin,Gölgeler ve Suretler 28 bin,Atlıkarınca 21 bin,Bizim Büyük Çaresizliğimiz 20 bin,Gişe Memuru 18 bin,Kayıp Özgürlük 12 bin,Oğul 6 bin,Nar 8 bin ve Saç 2.9 bin küsür gişeyle listenin diğer filmleri.Hele de bazı festivallerde gösterilen Kars Öyküleri'nin gişesi 735 kişiden ibaret...Kısacası durum vahim.Bir Zamanlar Anadolu'da filmini saymazsak diyeceğim ama son yılların en iyi filmine bu gişe de yakışmıyor ancak ödüllü filmler arasında biraz yüz güldüren tek film.Diğer filmlerin maliyeti ile gişesini karşılaştırın ortaya çıkacak sonuca şaşıracaksınız.Beni asıl üzen de yönetmenin diğer filmleri için fazla para toplayamayışı.İşte Türkiye'nin düşünmesi gereken önemli sorunlardan birisi de bu.
Oturup ta kendimize sormalıyız aslında neden Oscar'a aday tek bir Türk filmi bile çıkaramıyoruz ?
Kısacası Türk halkı komedi ve dram filmlerini seviyor ve izliyor.Hele de başrolde ünlü oyuncular varsa gelsin bakalım milyon tane biletler.Ancak bu kafa yapasını değiştirmek şart.Tabi ki başarılı komedi ve dram filmlerimiz çıkıyor (Bkz. Gora,Babam ve Oğlum,Beyaz Melek...) ancak ödüllü filmlerimize de sahip çıkmak çok önemli.
Gerçi bırakın Türk filmlerini her yıl Oscar'da En İyi Film kazanan yapımlar bile gişe yapmıyor.2012'de Artist 57 bin,2011'de Zoraki Kral 154 bin ve 2010'da The Hurt Locker 20 bin gişe yapmış.
Peki Ne Yapmalı ?
Bu benim görüşüm ancak biraz sinemadan hoşlanan sinemaseverler dışında kalan izleyici kitlesi film tercihini doğru yaparsa -ki her zaman için söylemiyorum- ortaya daha güzel tablolar çıkacak.
Yapımcılar veya dağıtımcılar da neden hep ödüllü Türk filmlerine 100 kopyanın altında kopya veriyorlar anlamış değilim.Aslında kopya sayısı arttırılsa bile bu iş yarı yarıya çözüme kavuşmuş olur.
Bekleyip göreceğiz...
Sana sinemacı olarak şu cevabı veriyim. Senin büyük film şirketleri salonların çoğunu kendine kapatmıştır ve bu büyük şirketler gişe filmlerini oynatır. MEsela bağımsız film dağıtımı yapan bir film şirketinin peşinden sinemalar filminizi oynatayım diye koşmaz aksine film şirketleri filmimi oynatın diye koşar. Ama büyük şirketlerde öyle değil gişe yapmayacak filmi oynat derse mecbur oynatacak sinema. Ki şuda var gişe yapmayacak bir filmide 100 kopyanın üstünde sokmak mantık işi değil. Arz talep meselesi. Ki sen 100 kopya çıkarsan bile 80 sinema filmi programına yazsa gene 20 kopya açıkta kalır.
YanıtlaSilEvet bunu duymuştum film şirketlerinin sinemalar üzerinde etkisi çok büyük.Sinema sahiplerinin istedikleri seçimleri yapamadıklarını duymuştum.Aslında üzülmüştüm ama bu işler de böyle dönüyor demek ki.Ancak yine de büyük film şirketleri ödüllü filmleri alıp daha fazla salonda oynatsa fena olmaz bence.
YanıtlaSil