30 Aralık 2012 Pazar

Life of Pi (2012)

Brokeback Mauntain filmiyle büyük bir çıkış yapan Ang Lee en sevdiğim yönetmenlerden biri.Bu yılın en büyük projelerinden olan Life of Pi'de haliyle beklentilerin yükselmesine sebep oluyor.Türkiye'de 28.12.2012 tarihinde vizyona giren filmi dün doğum günümde izlemem de ayrı bir keyifti doğrusu.Zaten film çıkışında iyi bir tercih yaptığım için de kendimi kutlamıştım.Life of Pi gerçekten iyi bir doğum günü hediyesi oldu benim için...

Film bir roman uyarlaması.Son yıllarda artan uyarlamalara baktığımızda Life of Pi'nin hepsinden daha ihtişamlı olduğunu görmek zor değil.Çünkü film bir bakıma görselliğe de dayanıyor.3D seçeneğiyle izleyiciye sunulan filmin görselliğine değinmeden önce senaryosuna bir bakalım.


16 yaşındaki Pi ailesiyle ve hayvanlarıyla birlikte Hindistan'dan Kanada'ya bir yük gemisiyle yolculuk yaparken,geminin çıkan bir fırtınada batması sonucu hayatta kalmayı başaran Pi ve kaplanın denizde geçirdikleri haftalar süren yaşam mücadelesini anlatıyor.Senaryoda Tanrı ile kul arasındaki ilişki de Pi'nin tüm dinleri ve tanrıları tanıma,onlara olan inancı şeklinde aktarılıyor.Bu anlamda seyircinin inancına göre yetersiz kaldığı bölümler olabiliyor.Pi'nin Hindu dini Budizm dışında,Müslümanlığı ve Hristiyanlığı tanıması;saygı duyması ve ibadetleri yerine getirmesi aslında çok farklı,güzel bir olay.Daha çok filmin ilk bölümünde ele alınan bu ilişki finale doğru tekrar gündeme geliyor.Yönetmenin ara ara yaşanılan olayları karakter üzerinden Tanrı ile ilişkilendirmesi ve yorumlatması gayet iyi bir seçim kanımca.

Başarılı senaryosunun yanında sürprizini bozmak istemediğim finaliyle de izleyiciyi memnun etmeyi başaran Life of Pi görselliği tam senaryosu boş filmlerden de bu şekilde sıyrılmayı başarıyor.Tekrar tekrar seyretseniz bile uzun süresine rağmen sıkmadan ilerleyen film kurgusu itibariyle de gayet başarılı.Ara ara gülümseten,ara arada göz yaşı döktüren film koca bir alkışı hak ediyor.

Avatar ile gelişmeye başlayan 3D teknolojisinin son ve en büyük örneğini görmek isteyenler için kaçınılmaz bir fırsat olan film benim gibi 3D filmleri kaçırmayan biri için de aynı duyguyu hissettiriyor.Okyanusta bilmediğimiz olaylardan tutunda renklerin,balıkların ve gökyüzündeki yıldızların bu kadar etkileyici bir biçimde yansıtıldığı bir filmi daha hatırlamıyorum.Görsellik bu kadar muhteşem olabilir mi dedirtiyor.

Akademi'nin En İyi Film ödülünü vereceğinden şüpheli olsam da En İyi Yönetmen ödülünü kesinlikle vermesi gerektiğini düşünüyorum.2010'da James Cameron'a verilmeyen ödülü umarım bu yıl Ang Lee'ye verip telafi ederler.Eğer bir yönetmen bana göre kariyerinde 13 filmiyle 3-4 başyapıt çıkarabiliyorsa zaten bütün ödülleri hak ediyor demektir.

Filmin başrol oyuncusu Pi karakteri ile ilk sinema filmini çıkaran Suraj Sharma başarılı oyunculuğuyla sinemaya büyük bir adım atarak başlıyor.Yakın zamanda çok daha fazla projede kendisini izleyeceğimizden eminim.Suraj Shmara sırf yaşı itibariyle Akademi tarafından görmezden gelinecektir.

Her şeyi görmezden gelmemize sebep olan görsellik eminim filmin müziklerine bile odaklanmanızı etkilemiştir.Ancak filmin başarılı müzik çalışmalarına sahip olduğunu da söylemekte yarar var.Çok dikkat çekmese de girişteki görselliğin yanında müziklere de bir kulak verin derim.

Life of Pi tüm ihtişamıyla ülkemizde de vizyona girdi ve şimdi Oscar Ödülleri ile ödül mevsiminden karlı dönmeyi bekliyor.Avatar örneğinde olduğu gibi Life of Pi hayal kırıklığı yaşayacaktır ancak bu sefer görselliğin yanında Avatar'da olmayan bir senaryo var.İzleyenlere 127 Saat filmini de hatırlatacak kadar da psikolojik bir film.Kesinlikle izleyin.

Film Değerlendirmesi [8.3]




8 yorum:

  1. Çok güzel yorumlamışsın. Şu sınav zamanı geçsin ben de sinema koltuklarında yerimi alacağım:) Umarım dediğin gibi Cameron'a yapılan gibi, Lee'ye de aynı haksızlığı yapmazlar.

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim :) Kesinlikle sinemada izlenmesi gereken bir film zaten,DVDde aynı keyfi almak mümkün değil :)Ben Cameron'ın üzerinde görsel anlamda bir film çıkacağını sanmazdım yanılmışım o derece :))

    YanıtlaSil
  3. eline sağlık faruk :) merak ettim izleyeceğim haftaya :)

    YanıtlaSil
  4. Çok teşekkür ederim :))Kesinlikle izle,beğeneceğine eminim :)

    YanıtlaSil
  5. Dayanamadım filme bu gün gittim ve izledim. Gerçekten harika bir film. Başrol oyuncularından biri en sevdiğim Hintli aktörlerden İrfan Khan, her zamanki gibi çok iyi. Suraj Sharma özellikle ikinci yarıda oyunculuğunu daha iyi gösteriyor. Tek üzüldüğüm nokta, ne yazık ki filmi 3D olarak izleyememiş olmam. Sinema salonumuz 3D olarak yayınlamadı filmi ama bu filmden etkilenmeme engel olamadı. Görsellik, yaşattığı duygular, kimi yerlerde gülümsetti ve ağlattı. Cevabında yazmışsın ya "Ben Cameron'ın üzerinde görsel anlamda bir film çıkacağını sanmazdım yanılmışım o derece" gerçekten büyüleyiciydi. Ama tuhafıma giden sinema salonuna baktığım zaman abuk subuk filmlere geçiyorlar ama bu kadar güzel ve özel olan filme göz ucuyla bile bakmıyorlar. Zaten bizim burada sinemaya sadece film izlemek, vakit öldürmek için giden çok ama tam anlamıyla film izlemeye giden çok az. Beklentilerimi oldukça karşıladı hem de çok güzel duygular bırakarak. Zaten Lee'nin yaptığı işler (ve yapacağı) işler hiç sanmıyorum ki beni hayal kırıklığına uğratsın.

    YanıtlaSil
  6. Nasıl unuttum Filmin müzikleri gerçekten çok güzeldi :)

    YanıtlaSil
  7. Harfi harfine katiliyorum Arzu abla,3D izleyebilseydin sanirim etkisinden cikamazdin uzunca bir sure ama boyle bir filmi kacirmadigin iyi oldu :)) Evet,filmin muzik calismalari gayet basariliydi :))

    YanıtlaSil
  8. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil